Filmin başlarında geçen bir sahnede, filmin kahramanı bir helikopteri pervanesinden vuruyor, bunun sonucunda helikopterden etrafa bir anda şiddetli bir biçimde, duman - yakıt ve muhtelif parçacıklar saçılıyordu.
Tam bu sahneye dalmışken küçük kızımın sesini duydum.
Eliyle helikopteri gösterip; "aaa. baba, bak çiş yapıyor!.." diyordu.
Kızım, bu sahneyi helikopterin çiş yapması olarak algılamıştı.
Zira henüz, bu sahnede neler yaşandığını bilecek ve ifade edebilecek, bilgi donamına sahip değildi. Bu enstantane beni epeyce güldürmeye yetti. Ne de olsa henüz 2.5 yaşında olan bir çocuğun sözlerinden bahsediyoruz.
Sonuç olarak; bireylerin ve toplumların, deneyimleri, eğitim seviyeleri ve özellikle de bilgi birikimleri ile etraflarında olup biteni algılayış biçimleri arasında doğrudan bağlantı vardır.
Bu nedenledir ki, etrafımızda yaşanmakta olan gelişmelere toplum içerisinde birbirine benzeşmeyen faklı tepkilerin verildiğini, farklı tepkilerin nedenlerinin anlaşılamadığını, bunun da, insanların birbirlerini ötekileştirmelerine neden olduğunu görmekteyiz.
Aslında, algılayış biçimlerinin farklı olmasından daha da önemli olanı, algıların toplumu nereye sürüklemesiyle alakalıdır.
Sağlıklı algıların ve tepkilerin sağlıklı birey ve toplumlarla var olacağını unutmamalıyız.
Aksi durumda, gelecekle ilgili endişelere, huzursuzluklara ve mutsuzluklara kapımızı sonuna kadar açmış oluruz.
Birey ve toplum olarak nereye gittiğimizden emin olduğumuz ölçüde, gelecekle ilgili endişelerimiz de azalacaktır.
Vurulmuş bir helikopterden etrafa saçılan parçacıkların ne olduğunu algılayan birey ve toplum olabilmek amacındaysak, bu amaca ulaşmak mümkündür.
Çözüm;
Toplumun eğitim seviyesinin yükselmesini ve okuma alışkanlığını,
Ama tek kaynaktan - tek taraflı değil,
Farklı kaynaklardan ve farklı fikirleri de kapsayacak biçimde,
Teşvik etmek,
Desteklemek
ve
Okumaktır.
Desteklemek
ve
Okumaktır.